Merhabalar Değeri Dostlar!
Gündem'deki konulardan biri " Din Eğitimi" olduğu için, bizlerde Kırcaali İl Müftülüğü olarak, Din eğitimi neden önemli, konusunu ele almaya çalıştık.
"Din" kelimesi " yaşam tarzı, hayat felsefesi" anlamlarını taşır. Dolayısıyla bütün ilahi diğer ifadesiyle semavi dinlerin kaynağı Yüce Allah'tır. O kullarını yaratan, yaşatan, muhatap kabul edip- kitap ve peygamberler gönderendir. İlahi kitaplarla İnsanlığa sağlıklı yaşamı, Barış ve huzuru beyan eder, öğretir.
İnsan! Kâinatın gözbebeğidir, herşey O'nun için yaratıldı, yeryüzünün halifesidir!
Ancak şunu belirtmeliyiz ki İnsan, sadece etten, kemikten müteşekkil değildir! Belki insanı üç değerli yönüyle ele almak gerekir. Beden, Ruh ve Akıl. Mutluluğun formülü aslında burada gizlidir. Günümüz birçok insanı Pozitivizim ve Maddeci düşünceyle hareket ediyor ve neticede hayattan zevk alamıyor! Oysa Beden güzel yiyecek ve giyeceklerden... hoşlanırken, Ruh Allah'ı anmadan, ibadet etmeden haz alır. Hakeza Akıl da Ben kimim? Niçin yaratıldım? Birçok isteğim var ama çoğunlukla onların dışında durumlar gerçekleşiyor(kader ) ölüm var - ondan sonrası meçhül? Ölümle her şey bitiyor mu? Yoksa yeni sonsuzluk kapısı mı açılıyor? Bu ve benzeri soruların cavabı İlahi Dinler açısından
( Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam) baktığımızda hemfikir olduklarını görürüz.
A-teizm( hiçbir dini inancı olmayanların) fikriyle ise İnsan maymundan gelişti, yok ağıç ağıç üzerine eğildi oda meyve gibi ortaya çıktı, kendi kendine oldu... gibi rasyonel olmayan bilgileri yutturmaya çalışıyorlar.
Aslında atalarımız ne güzel buyurmuşlar " Kork, Allah'tan kormayandan". Allah inancına sahip, samimi her dindar, yahudi, hıristiyan ve müslüman, barış ve huzur taşıyıcısıdır.
Ancak ne yazık ki dinler üzerinde gereken saygıyı göstermede hassas davranamıyoruz!
Biz Allah'ın buyruklarını yapamıyor olabiliriz, ancak kulluk görevini hakkıyla ifa edenleri eleştirmek değil onları takdir etmeliyiz. Örneğin islam açısından 5 vakit namaz kılan, orucunu tutan, hayır hasenetta bulunan kardeşlerimiz Allah'ın rızası doğurltusunda büyük adımlar atmışlardır. Fanatik değillerdir, aşırı dinci değillerdir!
Dinler tarihi açısından insanlığa bir kuş bakışı ile baktığımızda, İnsanlığın atası ADEM ( a.s) aynı zamanda da ilk peygamberdir. Allah o'nu dahi kitapsız bırakmamıştır. Nitekim bir ayetinde Mevlamız " Andolsun ki insanları ben yarattım, onların fıtrat ve psikolojilerini ben bilirim bu münasebetle rehber olarak Kur'anı gönderdim" buyurur.
Bir Dinler tarihcisi din eğitiminin gerekliliğini şu gözlemiyle ifade ediyor "Yeryüzünde nicesi sanattan ve ekonomiden yoksun insanlara ve topluluklara rastladım, ancak dinsiz hiç bir topluluğu görmedim"! Öyle ya Modern dünyada bugün dahi Hindistan'da ineğin kutsal olduğuna inanılır! Güneşe, Ateşe vs. Maddelere kutsallık yüklenilir!
Çocuklarımızın devletin kontrolünde - resmi okullarında, kaynağından, sağılıklı din bilgileri almaları gerekir!
Hıristiyanların çoğunlukta olan mekanlarda hıristiyanlığın, Müslümanların çoğunlukta olan yerlerde ise İslam'ın okutulması doğal hakkımızdır. Çocuklarımızın Hurafelere, bidatlere, Totemlere ve sayre uydurulmuş Tanrı ve yapıtlara inanmalarını istemiyorsak, Hak olan İlahi dinimizi okutmalıyız. Toplumun huzuru, motivesi, hırsızlığın yok olması - hiç değilse azalması, erdemin yakalanması, saygınlığın artması, hoşgörünün oluşması, ana-baba hakkının bilinmesi...ancak din eğitimiyle mümkündür.
Bütün inanan dindar ehli kitap ve müslümanlara ricam şudur " Okullarımızda din dersinin okutulması için birlik olalım- çocuklarımıza sağılıklı bilgiler kazandıralım".
En kalbi Saygılarla
Beyhan Mehmet, Kırcaali İl Müftüsü