Muhterem din kardeşlerim!
Samimiyet ve teslimiyetin sembolü olan Kurban Bayramını idrak etmek üzereyiz. Bundan dolayı "Kurban" ibadetini ele alalım, bilgilerimizi tazeleyelim. "Kurban" ibadeti esasen İnsanlık tarihiyle birlikte var olmuştur. Rabbim Adem (a.s)'ın oğullarını bu yönde sınamıştır. Kabil, bir miktar değersiz ekin, Habil ise en iyi koçunu Kurban olarak Allah'a sunmuştur. Allah Habil'in kurbanını kabul ettiğini, Kabil'in kurbanını kabul etmediğini( Maide suresi, ayet 27 )ifade eder. Nitekim " Allah'a ulaşan hayvanların ne eti ne de kanıdır, Allah'a ulaşan samimiyetlerimizdir". "Kurban" Allah'ın rızasını kazanmak, amacı ve ibadet niyetiyle belirli vakitte, belirli nitelikleri taşıyan hayvanı, usulünce kesmek demektir. Hükmü vaciptir.
Peygamber efendimiz her sene kurban kesmiş ve " kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın" ikazında (uyarısında) bulunmuştur. Kurban ibadetini yerine getirirken özellikle İbrahim (a.s)'ın oğlu İsmail'i kurban etmesi gerektiğini ve bununla imtihana tabi tutulduğunu, büyük bir teslimiyet gösterdiklerini ( baba, oğul ve anne) hatırlayarak, İmtihanı kazanan İbrahim (a.s) ve ailesine Yüce Allah'ın hediye olarak koç gönderdiğini ve o tarihten itibaren Kurban ibadeti niyeti ile kesildiğini ve böylelikle İsmaillerimizi kurtardığımızın bilinç ve şükründe olmamız gerektiğini tefekkür etmeliyiz!. Ayrıca Hacı kardeşlerimiz Mekke de kurbanlarını keserlerken, biz de onların gibi kutsal topraklarda olmasak da kurban ibadetimizi yerine getirmenin feyiz ve huzurunu yaşamak durumundayız. Kurbanlık hayvandan ve kesilmesi gereken zamandan ifade edilen meseleleri fıkhı çerçevede izah etmeye çalışalım:
Belirli vakitten kastımız, kurban bayramının 1. gününde- bayram namazından sonra başlayarak,3. günü güneş batıncaya kadar olan zamandır.
Kurban: akıllı, buluğa ermiş ve nisap miktarına sahip olan Müslümanlar tarafından kesilir.
Kurban edilecek olan hayvanlar ve aranan özellikler şöyledir:
Dinen kurban edilecek hayvanlar: koyun, keçi, sığır, manda ve devedir. Bunların dışında olan hayvanlardan kurban olmaz!
Koyun ve keçi ancak bir kişiden kurban edilebilir. Keçinin bir yaşını doldurması lazım gelirken, kuzunun 6 aylık olup ancak 1 yaşındaki gibi gösterişli ise kesilmesi caiz olur. Sığır ve manda cinsinden olan hayvanlar iki yaşını, deve ise beş yaşını doldurduktan sonra kurban olarak kesilebilir. Büyük baş hayvan 7 kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir.
Kurban kesmek bir ibadet olduğu için kurbanlık hayvanda aranan özellikler vardır, yani kurban olmaya mani olacak kusurları olmaması gerekir.
Bu manileri Peygamber efendimiz şöyle ifade eder " Topallığı, körlüğü, hastalığı ve zayıflığı açıkça belli olan kurban kesilmez",
Bu hadisten anladığımız uyarılar- kurbanlık hayvanda olmaması gerekenler:
1.İki veya bir gözü kör olmaması, 2.Aşırı derecede zayıf olmaması
3.Dişlerinin yarıdan fazlasının dökülmüş olmaması
4.Kulağının ve kuyruğunun üçte birden fazlası kopmuş olmaması
5.Doğuştan kulağı olmayan
6.Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olmaması.
7.Yürüyemeyecek derecede kötürüm ve topal olmaması Gerekir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Günümüzde küçükbaş hayvanların Kurban edilmesine mani olarak bir de Mavidil hastalığı zikredilir. Dolayısıyla, Kurban edilecek hayvanın noksansız (kusursuz) olmasına ehemmiyet göstermeliyiz.
Kurbanın kesilmesi ve Duaları:
Kurban, kesileceği yere sürüklenmeksizin, zahmet vermeden, tekbirlerle (Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Lâ ilâhe illâ'llâhu va'llâhu Ekber, Allah-u Ekber ve li'llâhi'l-Hamd" ) götürülür, kıbleye karşı yatırılır. Kurbanı Kesecek olan kimse önce şu duayı okur:
"İnni veccehtu vechiye lillezî fetaras-semâvâti vel erda hanîfen vemâ ene minel-müşrikîn."
Manası : "Muhakkak ki ben, dinime tam bağlanarak, o yeri ve gökleri yaratan Allah'a yöneldim. Ben müşriklerden değilim." (En'am Sûresi, 79)
Kurban kesildiğinde, Allah'a hamd ve şükür niyetiyle iki rekât namaz kılınır. Peygamber efendimiz, "kurbanınızı kestikten sonra iki rekât namaz kılınız, ardından da Allah'tan ne dileğiniz varsa isteyiniz", buyurmuştur. Bu sebeple namaz kıldıktan sonra ayetten alınan şu cümlelerle duâ edip namazdan kalkılır. "İnne salâti ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi Rabbi'l-âlemîn."
Manası : "Şüphesiz benim namazım da, kurbanım da, dirilmem de, ölümüm de hiçbir ortağı olmayan, alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." Bu duaları bilmeyen kardeşlerimizin en azından "Bismillahi Allahü Ekber" - Yüce olan Allah'ın adıyla, diyerek kurbanını kesebilir.
Değerli Dostlar!
Bir de "TEŞRİK" tekbirlerini hatırlayalım,
Arefe günü Sabah namazından sonra başlayarak Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın selâmından sonra teşrik tekbirleri getirmek vâcibdir. (Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Lâ ilâhe illâ'llâhu va'llâhu Ekber, Allah-u Ekber ve li'llâhi'l-Hamd" ).
Kurbanın DERİSİNDEN namazlık ( seccade) yapılabilir (evde bırakılabilir) yada satılarak SADAKA olarak verilir, Camilerde hayrı hizmet olarak kullanılmak üzere infak edilir. Kurban ibadetinden bir parça olması hasebiyle satılacak olan derinin - ihtiyaç sahibi insanlara Sadaka olarak verilmesi, yada camilere hayrı hizmetlerin karşılanması için infak edilmesi gerekmektedir.
Kurbanın etiyle ilgili hükümlere gelince:
Kurban kesen kişinin aile efradı kalaba ise ve durumları fazla müsait değilse etin tamamı evde kalabilir. Ancak ondan bir kısmının ihtiyaç sahiplerine dağıtılması daha faziletlidir.
Normal şartlarda Kurbanlık etinin 3/1 dağıtılması, 3/1 evde bırakılması, 3/1 nin gelen misafirlere ikram edilmesi şeklinde telakki edilmiştir.
İslam, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma dinidir! Ramazanda zekat, fıtır ve sadakalarla. Kurbanda ise uzun zaman et alamayan kardeşlerimize, kurbanıma seni ortak ediyorum, ikramda bulunmanın sevincini yaşıyorum, sizlere de yaşatmak istiyorum, mesajı verilir.
Rabbim hepimizi Tevekkül eden, teslimiyet gösteren, kurbanlarını büyük bir samimiyetle yerine getiren, Bayramın neşe ve sevincini idrak eden ve diğer insanların mutluluğuna vesile olanlardan eylesin.
Kıymetli Kardeşlerim!
Bugünlerde (Zilhicce ayında ) Dünyanın dört bir yanından Hacı adayları Allah'ın evi Kabeyi tavaf ediyor, Hac farızasını yerine getiriyor... Arife günü, Hz. Peygamberin (s.a.s) " El Haccu Arefe" buyurduğu üzre ( Hac Arefeden ibarettir) , milyonlarca Hacımız Arefe günü arafatta Dua ve niyazda bulunacaklar, af dileyecekler, gönül diliyle ve gözyaşlarıyla rahmeti rahmana nail olmak arzusunda olacaklardır...Şüphesiz ki Arefe günü Arafatta dua ve yalvarış halinde olan Hacıların, niyazlarına Bizlerin de içten ve samimi dua ve yalvarışları dahil edilecektir. Mevlam Af ettiği, merhametiyle muamele buyurduğu ve razı olduğu kullarından eylesin bizleri ..en yakın zamanda Haccı nasip etsin diye dua edelim inşallah.
Kardeşlerim!
Bayramlar, neşe ve sevinç günleridir! Hastaların, akraba ve komşuların ziyaret edildiği, dargınların barıştığı, kabristan'da yatan merhumların ziyaret edilerek dua edildiği... Müstesna zaman dilimleridir.
Yeni bir umut ve ümit günleridir Bayramlar... " Hüzünlenmeyin! Dert yanmayın! Eğer inanmışsanız, üstün olan sizsiniz" buyuran Mevlam bir de bize şah damarımızdan daha yakın olduğunu hatırlatarak " Dua ediniz ki Kabul edeyim" buyuran O'dur (Celle Celalühü).
Sıkıntıda, Darda, çıkmazda olanlara yönelik, Hiçbir nimetinden bizi mahrum bırakmayan Mevlam " Allah'tan Hakkıyla ittika edenler ( Rıza ve sevgisinden uzak kalmaktan korkanlar) için Çıkış yolları lütfedeceğini vaad eder.
Bakış açımız müspet (Pozitif) olduğu takdirde, büyüklerin terennüm ettikleri gibi " Neylerse Mevlam Güzel eyler" haleti ruhaniyeti idrak edilir... ve her gün Allah Merkezli hayat ikliminde Bayram mesabesinde olur!
Bayramınız kutlu, Kurbanınız kabul olsun.
Müşterek Dualarla
Beyhan MEHMED
Kırcaali Müftüsü
Not: Kurban Bayramı 4 Ekim c-si başlayıp - 07 Ekim Salı gününe kadar devam eder.
(Kameri takvimimizde Zilhicce Ayının 10. Günü - Kurban Bayramının 1. Günüdür).
Sabah Namazı: 6:30'ta, Bayram Namazı İse 7: 55'te kılınacaktır.
05.10.14 Pazar günü de yapılacak olan parlamento seçimlerinin, Bulgaristan ve Kırcaali'miz için hayırlı olmasını, ülkenin istikrar ve ekonomik gelişmesine vesile olmasını Temenni ederim.