Dünya üzerinde iyi ve kötü insanlar, dürüst olan ve olmayan, yalancı ve doğrucu kişiler, Allah'tan korkup sakınanlar, durmadan bozgunculuk çıkaranlar, hep bir arada yaşamlarını sürdürürler.
Hayat bir oyun, bir süs, bir eğlence, bir yarıştan ibaret ve geçicidir.
Bu dünyanın fani olduğunu unutup kendini mal, mülk ve makam hırsına gereğinden fazla kaptıran kişiler vardır. Başka bir ifadeyle "Kişinin mal hırsının, şöhret ve mevkiye düşkünlüğünün zararı, iki aç kurdun sürüye yaptığı zarardan daha büyük olur" derler.
Görkemli köşkler, deniz manzaralı yalılar, son model arabalar, sürat motorları, yatlar, katlar, beş yıldızlı oteller, eğlence merkezleri, gece kulüpleri... Bu sayılanlar insana çekici gelebilir, herkes bir son model arabaya sahip olmak isteyebilir, ancak insan hepsine de sahip olsa, belirli bir süre sonra sahip olduklarını bırakarak bu dünyadan göç edip gidecektir.
Her insan iyi bir yaşam sürdürmek adına çalışır ve çabalar bu hayatta. Nitekim bazı insanları öyle bir hırs sarar ki, bu sayılanların hepsine sahip olsalar bile daha ve daha çok isterler, gözü doymaz. Buna örnek vermek gerekirse; maalesef örnekler çoktur. Koltuk sevdasına benliğini kaybeden kişiler ve gözü her zaman yüksekte olanlar buna en iyi örnektir.
Diğer bir örnek ise Bulgaristan'daki halkımızı temsil eden siyasetçiler. Seçim öncesi ve sonrasının arasında her zaman dağ gibi fark görürüz. Görünen köy kılavuz istemez misali. Her seçim öncesi tüm siyasetçiler halkı ile can ciğer kuzu sarması moduna girerler. Seçim sonrası ise koltuklarına uzanıp hiçbir çağrıya kulak asmazlar. Bu durum her ne kadar trajik olsa da, maalesef değişmeyen bir gerçektir.
Öğretmenlikten valiliğe yükselmiş olan, müteahhitlikten siyasete, polislikten bakanlık koltuğuna oturan kişiler unutmamalıdırlar ki, ne kadar yükselirlerse yükselsinler, oturdukları koltuk ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir zaman içindeki insanlık ölmemeli. O koltuk senin, bu koltuk benim derken hayat hızla akıp gider, geriye ne koltuk kalır ne de bir şey, tek kalan şey insanlıktır.
İnsan nereden geldiğini unutmamalıdır. Hayat inişli ve çıkışlı bir yolculuktur. Bugün yarına benzemez, yarının ne getireceği belli olmayan bu hayatta nedir bu makam kavgası?
Osmanlı Padişahları arasında iktidarda hemen hemen en uzun kalan Cihan Padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti'ni en büyük sınırlarına ulaştıran hükümdar oldu.
O'nun sözlerinden bir nükteyi sizlerle paylaşmak isterim:
"Ben ölünce bir elim tabutun dışında olsun! Halkım görsün ki Sultan Süleyman bile bu dünyadan eli boş gitmiştir". Kanuni Sultan Süleyman